Dijital ekranlı elektronik cihazlar son yıllarda günlük yaşantımızın ayrılmaz bir parçası haline geldiler. Ofis şartlarında çalışanlar neredeyse günlük mesailerinin neredeyse tamamını bilgisayar ekranı karşısında geçirmekteler. Bununlar beraber artan sosyal medya kullanımı ve mesajlaşma uygulamaları nedeniyle gerek iş saatleri içerisinde ve gerekirse iş saatleri dışında cep telefonu kullanımı da gençler ve yetişkinlerin yaşantısında oldukça önemli bir yer işgal etmekte. Peki bebekler ve çocuklarda durum nasıl, bu cihazlarla etkileşimde olmaları uygun mu?
Sürekli tablet ve cep telefonu kullanımı çocuklarda göz bozukluklarına yol açar mı?
Bu sorunun cevabı kesinlikle evet. Hatta maalesef dijital ekran kullanımı çocuklarda hem göz bozukluğuna hem de ‘’elektronik ekran sendromu’’ denilen bir psikolojik bozukluğa yol açabilmekte. Göz sağlığı açısından bakıldığında uzun süreler özellikle yere doğru eğilerek dijital ekranlara yakından bakıldığında miyopi (uzağı görememe) sıklığı artmakta, göz yorgunluğu, baş ağrısı, gözlerde yanma batma gibi bulgular görülebilmektedir. Bunun yanında ‘’elektronik ekran sendromu’’ denilen psikolojik rahatsızlık ise çocuklarda bilişsel, duygusal ve davranışsal bir takım sorunlar görülmesi ile karakterizedir. Özellikle dokunmatik ekrana sahip cihazlarla bir takip interaktif uygulamalar (oyunlar gibi) ile zaman geçiren çocuklarda bu durum daha sık izlenmektedir. Bu nedenle özellikle 3 yaş altı bebeklerde tam bir dijital ekran kısıtlaması (TV, bilgisayar, tablet, cep telefonu) tavsiye edilmektedir. Daha ileri yaştaki çocuklarda özellikle bir güvenli limit bulunmamakla beraber günde yarım saatten fazla dokunmatik ekranlı cihaz kullanımı veya 2 saatten fazla TV izlenmesinin ‘’elektronik ekran sendromu’’ açısından riskli olduğu kabul edilmektedir. Sinirlilik, gerginlik, göz teması kuramama, aile ile geçimsizlik ve akranlara iletişim kuramama gibi bulgularla karakterize olan ‘’elektronik ekran sendromu’’ tedavisinde mutlaka psikolojik destek gerekmekte ve mutlak bir dijital diyet tedavisi (3-4 hafta boyunca dijital ekran kullanımının tamamıyla kısıtlanması) uygulanması gerekmektedir.
Ekranlara ne kadar uzaktan bakmak doğrudur?
Bu sorunun cevabı hem göz hekimliğini hem de mühendisliğin optik alanını ilgilendirmektedir. Genel olarak televizyon seyrederken ortalama 2-3 metre uzaklığın, bilgisayar kullanırken ise 50-70 santimetre uzaklığın uygun olduğu kabul edilmektedir. Bilgisayara daha yakın mesafelerden bakma yakına odaklama refleksini (akomodasyon) zorlayarak göz ağrısı, göz yorgunluğu, yanma ve batma gibi çeşitli şikayetlere yol açabilmektedir. Bu bulguların da toplamına ‘’Bilgisayar Görsel Sendromu’’ (Computer Vision Syndrome) denmektedir. Bu sendrom göz/görme şikayetleri ve baş-boyun şikayetlerinden oluşmaktadır. Yoğun bilgisayar/dijital ekran kullanımında göz kırpma refleksimiz azalır ve bu da göz kuruluğuna sebep olarak gözlerde kızarıklık, yanma, batma ve kaşınma gibi şikayetler oldukça sık görülür. Bu durumda suni gözyaşı damlalar oldukça faydalı olmaktadırlar. Yine özellikle düzeltilmemiş hipermetropisi (yakın görme sorunu) ve astigmatı olan kişilerde dijital ekran kullanımı esnasında ve sonrasında göz çevresi ve baş ağrıları oldukça sık olarak görülmektedir. Yine bilgisayar ve dijital ekran kullanımında ekran aydınlatmasını uygun olması, ortam aydınlatmasının uygun olması, ekranın temiz olması, ekranda yansımaların engellenmesi, uygun yazı büyüklüğü ve uygun çözünürlükte görüntülerle çalışılması görsel şikayetlerin azalmasında katkıda bulunacaktır.
Okul öncesi göz kontrolü ne zaman yapılmalı?
Bu konuda özellikle Sağlık Bakanlığının da katkıları ve önerileri ile ülkemizde son yıllarda çok ciddi aşamalar kaydedildi ve bebeklik/çocukluk çağı göz kontrolü yapılmasını önemi anlaşışır hale geldi. Hali hazırda önerilen muayene periyodları şöyle; 2-6 ay arası ilk muayene, 6-12 ay arası ikinci muayene ve sonra her yıl tekrar muayeneleri. Çocukların periyodik muayeneleri oldukça önemli çünkü önlenebilir ve tedavi edilebilir bir durum olan göz tembelliğinin (ambliyopi) özellikle ilk 3 yaş içerisinde tespit edilmesi çok çok önemli. İlk 3 yaş içerisinde göz tembelliği tespit edildiğinde uygun gözlük kullanımı ile bunu çözmek mümkün. Sonraki dönemde ise göz-beyin gelişimine bağlı olarak göz tembelliği tedavisi zorlaşmakta. Yine bunun haricinde çocukluk çağında görülen göz hastalıklarını erken tespit ve tedavi edilmesi gelişiminin çok önemli aşamasında olan göz-beyin koordinasyonu açısında çok önemli. Burada şunu rahatlıkla vurgulayabiliriz, gerek göz tembelliği olsun, gerekse diğer göz hastalıkları olsun, çocukluk çağında hem teşhis hem de tedavi ne kadar erken yapılırsa sonuçlar da o kadar yüz güldürücü olmaktadır.
Sonuç olarak; çağımızın vazgeçilmezi olan dijital ekranların göz sağlığına çok sayıda olumsuz etkileri bulunmaktadır. Çocukluk çağında hem psikolojik hem de göz sorunlarına yol açabilen dijital ekran kullanımı minimumda tutulmalı, hatta 3 yaş altı çocuklarda tam bir dijital ekran kısıtlaması yapılmalıdır. Erişkinlerde ise göz kuruluğu ve göz yorgunluğu dijital ekranlara bağlı görülen sorunlardır. Bu sorunlar çeşitli önlemler alınarak hafifletilebilmektedir. Gerek çocukluk çağında gerek erişkin yaşlarda yıllık göz kontrollerinin yapılması dijital ekrana bağlı göz problemlerinin önlenmesi ve çözümünde önem arz etmektedir.